11 Aralık 2015 Cuma

Kedi Bakımı 1 (Beslenme)

Kedi Bakımı 1 (Beslenme)



Tanıştırayım, bu Mia. Evet, gördüğünüz gibi cinsinin hakkını veren, rahatına düşkün tipik bir British Short Hair. Ve evet, son derece kıymetli ve pahalı bir cins. Ama petshoptan almadık, sahiplendik. Tam bu noktada hayvanseverlik, hediye hayvanlar ve petshop sorunsalı gibi konular üzerinde durmak gerekiyor olsa da bunları daha sonra ayrıntılı bir şekilde ele almak istiyorum.


Bugünün konusu kedi bakımı. İnternette bu konuyla ilgili sayısız yazı olduğu malum ve hiçbirinin dediği bir diğerininkini tutmayan veterinerler de ayrı bir konu. Kendi yaşadığım ikilemlerden yola çıkarak kedi bakımı ile ilgili deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Ama şimdiden görüyorum ki bu bir yazı dizisi olacak :)



Öncelikle hayatta kalmanın ilk şartı ile başlayalım: Su ve yemek. Mia için, seramik/porselen yemek ve su kaplarından kullanıyorum. Piyasada en yaygın olan materyalin plastik olduğunu hayvan sahipleri biliyordur. Ancak plastiğin -ki bunlar insanlar için üretilenler kadar kaliteli malzemeden de yapılmıyor- sağlığa zararlı olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu nedenle sizler de seramik, porselen gibi malzemelerden yapılmış kapları kullanabilirsiniz.

Mia'nın suyunu kabıyla birlikte en geç 2 gün içinde değiştiriyoruz. Böylece su içinde oluşması muhtemel bakterilerin diş ve ağız sağlığını bozmasını engellemiş oluyoruz. Mama olarak ise yalnızca ve yalnızca kuru mama yediriyoruz. 

Bir kedi sahibi olarak size önerebileceğim öncelikli konu beslenme olacak. Çünkü kedinizin kuru mama dışında yiyeceği şeyler ileride ağız sağlığını bozacağı için dişlerde çürüme, diş etlerinde hastalıklar ve ağız kokusuna neden olacaktır. Ki ağız kokusu deyip geçmeyin, kendisi gelmeden kokusu gelen bir hayvana bak çok zor olacaktır. Onun çektiği acılar ve yorucu tedavi süreçleri ise çok daha zor. 

Ayrıca, sindirim ve boşaltım sistemlerinde de çeşitli hastalıklara yakalanması bir yana, fazla kilo alımı ya da tam tersi eksik vitamin/protein alımı gibi sorunlara da neden olmakta. Sonuçta kuru mamaların belli bir gram içinde belirli vitamin, protein ve yağ içermesine dikkat edilerek üretiliyor. Ama evde hazırladığınız yiyeceklerle bu oranları tutturma ihtimaliniz gerçekten çok düşük.



Kuru mama seçimi ise başlı başına bir sorun ve ben beslenme uzmanı olmadığım için bu konuda size marka önermekten kaçınıyorum. Ama özel mesajdan isteyenlere kullandığım markayı da yazabilirim. Piyasadaki ürünler hakkında az çok fikri olanlar için kısaca bahsedecek olursam, kısırlaştırılmış, dişi kedi maması kullanıyorum. İthal bir ürün.

Ama tabii hiçbir şey kusursuz değil :) Arada yaptığımız kaçamaklar da var. Mesela kahvaltı sofrasına Mia'ya kaşar, cheddar veya benzer lezzette herhangi bir peyniri vermeden oturmamıza imkan yok. Ama yanlış anlaşılma da olmasın, sadece çıldırmasın diye çay kaşığı büyüklüğünde ufak bir peyniri 5-6 parça olarak veriyoruz. Bu da bizim yanlışımız ama belki de bir tür ödüldür :)

Beslenme konusunda bizim bilgilerimiz biraz veterinerimize biraz deneyimlerimize dayanıyor. Yazının devamını iki ayrı post olarak yarın yayınlayacağım.

Görüşmek üzere...

2 yorum: